6 Ekim 2017 Cuma

'ÇOCUK GİBİ SEVMEK'

Bugün 10 gün oldu. Ne tek bir lokma geçiyor boğazımdan ne de gözüme biraz uyku giriyor. Biraz sevgi bulmak için geliyorum ailemin yanına. Kapı da bekliyor beni miniğim. Küçücük elleriyle atlıyor boynuma, içeriye dahi girmeme izin vermiyor kapıda dakikalarca sarılıyoruz. Dudağımdan, yanağımdan öpüyor. Çok tanıdık şeyler ama bu sefer karşıda büyük bir sevgi var. İçeriye giriyorum zar zor, elimden tuttuğu gibi beni odaya götürüyor, Annem 'Abla yorgun' dese de 'Hayır, değil' diyor. Beni bunlar yormuyor zaten beni yoran şey bambaşka. En son saat 11 gibi bir şeyler yediğimi anımsıyorum. Açlığımı bile yeni farkediyorum. Annem bir şeyler hazırlamış bile oturuyorum masaya, telefona bakmadan edemiyorum. Gider gitmez çoktan bir yerlerde belli ki biriyle. Aldığım iki kaşığı bile çıkartasım geliyor. Kalkıyorum daha fazla yiyemeden. Kardeşimle oyun oynamaya devam ediyorum. Saatler ilerliyor hala gördüklerimi kaldıramıyor kalbim, beğendiklerini. Oysa acı çekmek istememiştim sadece. Benim her anım apaçık, bu belirsizlik beni öldürecek. Düşünmemeye çalışıyorum. Yüzümde ki solgunluğu yorgunluğuma yoruyorlar, ilk defa gözlerimin altında koyu mora çalan halkalar görüyorum.
Sabah saat 7 buçuk yine gözümde tek damla uyku yok, halkalar biraz hafiflemiş, midem bomboş fakat guruldamaya bile yeltenmiyor. Onlarda görüp ben de göremediği ne varsa... Aynaya bakıyorum. Tebrikler kendimden iyice nefret eder oldum. Yüzüme dokunuyorum, burnum... Küçükken düşüşümün cezasını şimdi şimdi çekiyorum. Gözümün önüne düşen bir tutam saçı sertçe kulağımın arkadasına sıkıştırıyorum. Kendime nazik bile davranamıyorum. Tişörtümü sıyırıyorum, boş olan midem çökmüş. Karnımdaki adacık yok olmaya yüz tutmuş. Bakışlarımı tekrar yüzüme çeviriyorum. 'Böyle birini zaten kim severdi ki?' diyorum kendi kendime.
Her gece, her sabah bu acı geçsin dinsin diye yalvarıyorum. Yaşıyorum ya bunları vardır diyorum bir şey. Belki de senin onu sevdiğin gibi sever biri seni. Ama yok. Ben yapamam bir daha aynı hatayı. Boş ilişkilerde de yok gözüm. Sevgi geçiciymiş onu da gördüm. Canım yandıkça kendimi ateşe atasım geliyor. Tehlike ise hiç olmadığı kadar tatlı.
Neyse bunlarda geçecek zamanla. Kaybeden ben olmayacağım o zaman. Ben elimden geleni yaptım diyebileceğim ve herkes bir gün yaşattığı acıyı yaşayacak ama korkma ben kalbimi buza çevirmedim yine tüm sıcaklığıyla orada. Ben yine acını paylaşırım, insan olmak bunu gerektirir çünkü. İnsan gibi yaşamak, çocuk gibi saf ve tertemiz sevmek karşılık beklemeden, insan gibi davranmak...
Ve asla acı çektirmem birine, gözümün önünde eriyip gidişini görsem yüreğime kor düşer. Kötü de konuşamam ben hiç, nefret edeceğime hala sayıklıyorum bak adını. Kin tutmaz kalbim, olması gerektiği gibi.


Tuğkan - Sevgisiz Kaldın


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

'ELALEM NE DER?'

Eminim sizin de annenizin, babanızın, akrabalarınızın sizin çok heveslendiğiniz bir şey için, sizi engellediği zamanlar olmuştur. Çünkü '...